Viyolonsel Nedir | Bilinmesi Gereken Tüm Başlıklar Bu Yazıda
- Gönderen Kerem Özütemiz
- Kategoriler Blog
- Tarih
Yazı Konu Başlıkları
ToggleViyolonsel Nedir?
Viyolonsel, yaylı çalgılar ailesinin en derin ve en etkileyici üyelerinden biridir. Genellikle kısaca “çello” olarak da adlandırılan bu enstrüman, orkestrada bas partisini çalmakla görevli olmasının yanı sıra, solo performanslarda da sıkça kullanılan bir çalgıdır. Viyolonsel, insan sesine en yakın tona sahip enstrümanlardan biri olarak kabul edilir ve bu özelliği sayesinde dinleyicilerin duygularına doğrudan hitap edebilme yeteneğine sahiptir.
Fiziksel olarak viyolonsel, dik tutularak çalınan büyük bir yaylı çalgıdır. Boyutu nedeniyle çalarken oturulması gerekir ve enstrüman yere dayanan bir pim üzerinde durur. Viyolonselin dört teli vardır ve bu teller kalından inceye doğru Do, Sol, Re ve La notalarına akort edilir.
Viyolonsel, klasik müzikten caz ve rock müziğe kadar geniş bir yelpazede kullanılmaktadır. Hem orkestra içinde hem de solo olarak öne çıkabilen bu enstrüman, zengin ve dolgun sesi sayesinde müzik dünyasında vazgeçilmez bir yere sahiptir.
Viyolonsel Nasıl Çalınır?
Viyolonsel çalmak, diğer yaylı çalgılarda olduğu gibi, belirli bir teknik ve pratik gerektirir. İşte viyolonsel çalma sürecinin temel adımları:
- Doğru Oturuş: Viyolonsel çalarken doğru oturuş çok önemlidir. Sandalyenin ön kısmında, sırtınız dik olacak şekilde oturmalısınız. Viyolonsel, göğsünüz ve dizleriniz arasında, hafifçe sola dönük olarak tutulur.
- Enstrümanı Tutma: Viyolonsel, yere dayanan bir pim üzerinde durur. Sol elinizle sap kısmını, sağ elinizle de yayı tutarsınız.
- Sol El Tekniği: Sol el, viyolonselin sapı üzerindeki notaları basmakla görevlidir. Parmaklar, tellere bastırılarak farklı notalar elde edilir.
- Sağ El Tekniği: Sağ el, yayı kontrol eder. Yay, tellere sürtülerek ses çıkarılır. Yayın hızı, basıncı ve telle temas ettiği nokta, sesin niteliğini belirler.
- Yay Çekme ve İtme: Temel olarak iki yay hareketi vardır: çekme (aşağıdan yukarıya) ve itme (yukarıdan aşağıya). Bu hareketlerin doğru uygulanması, temiz ve kontrollü bir ses elde etmek için önemlidir.
- Vibrato: Vibrato, notayı çalarken parmağı hafifçe ileri geri oynatarak yapılan bir tekniktir. Bu, sese derinlik ve ifade katar.
- Pozisyon Değiştirme: Viyolonselde farklı notaları çalabilmek için sol elin pozisyonunu değiştirmek gerekir. Bu, pratik ve hassasiyet gerektiren bir tekniktir.
- Ton Üretimi: İyi bir ton üretmek için yay basıncı, hızı ve temas noktasının doğru ayarlanması gerekir.
Viyolonsel çalmayı öğrenmek zaman ve sabır gerektirir. Düzenli pratik yaparak ve mümkünse bir öğretmenden ders alarak bu enstrümanı çalmayı öğrenebilirsiniz.
Viyolonsel Hangi Ülkeye Aittir?
Viyolonselin kökeni, diğer birçok klasik müzik enstrümanı gibi, İtalya’ya dayanmaktadır. 16. yüzyılın sonlarında, İtalya’nın kuzeyindeki Brescia ve Cremona şehirlerinde geliştirilmiştir.
Viyolonselin atası olarak kabul edilen “viola da gamba” adlı enstrüman, 15. ve 16. yüzyıllarda Avrupa’da yaygın olarak kullanılıyordu. Viyolonsel, bu enstrümanın evrimleşmiş bir hali olarak ortaya çıktı.
İtalyan luthierler (enstrüman yapımcıları) tarafından geliştirilen viyolonsel, zamanla tüm Avrupa’ya yayıldı ve klasik müziğin vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Özellikle 17. ve 18. yüzyıllarda, ünlü İtalyan luthierler Andrea Amati, Nicolo Amati, Antonio Stradivari ve Bartolomeo Giuseppe Guarneri gibi isimler, bugün hala çok değerli olan viyolonseller ürettiler.
Dolayısıyla, viyolonselin bir “ülkeye ait” olduğunu söylemek yerine, İtalya’da doğup tüm dünyaya yayılan bir enstrüman olduğunu söylemek daha doğru olacaktır. Günümüzde viyolonsel, dünyanın her yerinde yapılmakta ve çalınmaktadır.
Viyolonsel ile Çello Farkı Nedir?
Aslında, viyolonsel ve çello arasında bir fark yoktur. “Çello“, “viyolonsel” kelimesinin kısaltılmış halidir ve aynı enstrümanı ifade eder. Bu iki terim birbirinin yerine kullanılabilir.
“Viyolonsel” terimi, İtalyanca “violoncello” kelimesinden gelir. Bu kelime, “küçük büyük viyola” anlamına gelen “violone” (büyük viyola) kelimesinin küçültme ekiyle türetilmiş halidir. Zamanla, “violoncello” kelimesi İngilizce’de “violoncello” olarak benimsenmiş ve daha sonra kısaltılarak “cello” (çello) halini almıştır.
Türkçe’de hem “viyolonsel” hem de “çello” terimleri yaygın olarak kullanılmaktadır. Resmi veya akademik ortamlarda genellikle “viyolonsel” terimi tercih edilirken, günlük konuşmada ve müzik çevrelerinde “çello” terimi daha sık kullanılır.
Sonuç olarak, viyolonsel ve çello aynı enstrümanı ifade eder ve aralarında bir fark yoktur. Hangi terimi kullanacağınız, konuştuğunuz bağlama ve kişisel tercihinize bağlıdır.
Kontrbas ile Viyolonsel Farkı Nedir?
Kontrbas ve viyolonsel, yaylı çalgılar ailesinin iki önemli üyesidir, ancak aralarında belirgin farklar vardır:
- Boyut: Kontrbas, viyolonselden çok daha büyüktür. Kontrbas, yaylı çalgılar ailesinin en büyük üyesidir ve genellikle ayakta çalınır. Viyolonsel ise oturarak çalınır.
- Ses Aralığı: Kontrbas, daha düşük bir ses aralığına sahiptir ve orkestrada en bas sesleri çıkarır. Viyolonsel ise kontrbastan daha tiz sesler çıkarır ve insan sesine daha yakın bir tona sahiptir.
- Akort: Kontrbas genellikle Mi, La, Re, Sol notalarına akort edilirken, viyolonsel Do, Sol, Re, La notalarına akort edilir.
- Çalma Tekniği: Kontrbas genellikle ayakta çalınır ve çalarken yay, tellere viyolonsele göre daha dik bir açıyla temas eder. Viyolonsel oturarak çalınır ve yay daha yatay bir açıyla kullanılır.
- Orkestradaki Rolü: Kontrbas genellikle orkestrada ritim seksiyonunun bir parçası olarak görev yapar ve bas çizgisini çalar. Viyolonsel ise hem melodi hem de armonik roller üstlenebilir.
- Solo Kullanımı: Viyolonsel, solo enstrüman olarak daha sık kullanılır. Kontrbasın solo repertuvarı daha sınırlıdır, ancak son yıllarda artmaktadır.
- Ses Rengi: Kontrbas daha koyu ve derin bir ses rengine sahipken, viyolonsel daha parlak ve ifadeli bir tona sahiptir.
Bu farklar, her iki enstrümanın müzik dünyasında kendine özgü ve önemli roller üstlenmesini sağlar. Hem kontrbas hem de viyolonsel, klasik müzikten caza kadar birçok müzik türünde kullanılmaktadır.
Çello Çalanlar Viyolonsel Çalabilir Mi?
Bu soru aslında bir yanlış anlamadan kaynaklanmaktadır. Daha önce de belirttiğimiz gibi, çello ve viyolonsel aynı enstrümandır. Dolayısıyla, çello çalan bir kişi zaten viyolonsel çalıyor demektir.
Ancak, bu soruyu “Viyola çalanlar viyolonsel çalabilir mi?” veya “Keman çalanlar viyolonsel çalabilir mi?” şeklinde yorumlarsak, cevap biraz daha karmaşık hale gelir:
- Benzer Teknikler: Tüm yaylı çalgılar (keman, viyola, viyolonsel, kontrbas) benzer çalma tekniklerine sahiptir. Hepsi yay kullanılarak çalınır ve sol el parmakları ile notalar basılır.
- Farklı Boyutlar: Ancak, her enstrümanın boyutu ve tutuş şekli farklıdır. Keman ve viyola omuzda tutularak çalınırken, viyolonsel oturarak çalınır.
- Farklı Akortlar: Her enstrümanın akort sistemi farklıdır. Bu nedenle, bir enstrümandan diğerine geçiş yaparken yeni akort sistemine alışmak gerekir.
- Adaptasyon Süreci: Bir yaylı çalgı çalan kişi, temel tekniklere hakim olduğu için diğer yaylı çalgılara daha kolay adapte olabilir. Ancak yine de her enstrümanın kendine özgü tekniklerini öğrenmek ve pratik yapmak gerekir.
- Profesyonel Düzeyde Uzmanlık: Profesyonel düzeyde, genellikle müzisyenler bir enstrümana odaklanırlar. Ancak bazı müzisyenler birden fazla yaylı çalgıyı ustaca çalabilirler.
Sonuç olarak, çello (viyolonsel) çalan bir kişi zaten viyolonsel çalıyordur. Diğer yaylı çalgıları çalanlar ise, temel tekniklere hakim oldukları için viyolonsele daha kolay adapte olabilirler, ancak yine de öğrenme ve pratik süreci gereklidir.
Viyolonsel Çalan Kişiye Ne Denir?
Viyolonsel çalan kişiye genel olarak “viyolonselci” veya “çellist” denir. Her iki terim de yaygın olarak kullanılmaktadır ve tercih genellikle kişisel veya bölgesel farklılıklara dayanır.
- Viyolonselci: Bu terim, Türkçe’de daha resmi veya akademik ortamlarda kullanılma eğilimindedir. “Viyolonsel” kelimesinden türetilmiştir.
- Çellist: Bu terim, İngilizce “cellist” kelimesinin Türkçe’ye uyarlanmış halidir. Daha yaygın ve günlük kullanımda tercih edilir.
Profesyonel müzik dünyasında, viyolonsel çalan kişiler genellikle şu şekillerde tanımlanabilir:
- Solo Viyolonselci: Genellikle konser salonlarında solo performanslar sergileyen viyolonsel sanatçıları için kullanılır.
- Orkestra Viyolonselcisi: Bir orkestranın viyolonsel bölümünde çalan müzisyenler için kullanılır.
- Oda Müziği Viyolonselcisi: Küçük gruplarla (örneğin, yaylı çalgılar dörtlüsü) performans sergileyen viyolonsel sanatçıları için kullanılır.
- Baş Viyolonselci: Bir orkestranın viyolonsel bölümünün lideri olan müzisyen için kullanılır.
Hangi terimin kullanılacağı genellikle bağlama ve kişisel tercihe bağlıdır. Örneğin, resmi bir konser programında “viyolonselci” terimi kullanılırken, günlük konuşmada veya müzik çevrelerinde “çellist” terimi daha sık duyulabilir.
Viyolonsel Hangi Ağaçtan Yapılır?
Viyolonsel, çeşitli ağaç türlerinin bir araya getirilmesiyle yapılır. Her bir parça için farklı ağaç türleri kullanılır, çünkü her ağacın akustik özellikleri farklıdır. İşte viyolonselin yapımında kullanılan temel ağaç türleri:
- Üst Tabla (Ses Tahtası): Genellikle ladin ağacından yapılır. Avrupa ladini (Picea abies) en yaygın kullanılan türdür. Ladin, hafif ve esnek olması, aynı zamanda güçlü ve rezonans özelliği yüksek olması nedeniyle tercih edilir.
- Alt Tabla ve Yanlar: Genellikle akçaağaç kullanılır. Özellikle alacalı akçaağaç (Acer pseudoplatanus) tercih edilir. Bu ağaç sert, yoğun ve dayanıklıdır, aynı zamanda güzel bir görünüme sahiptir.
- Sap ve Klavye: Sap genellikle akçaağaçtan, klavye ise abanozdan yapılır. Abanoz, sert ve aşınmaya dayanıklı olduğu için tercih edilir.
- Burgular ve Eşik: Genellikle abanoz veya gül ağacından yapılır.
- Bas Barı: Ladin ağacından yapılır ve üst tablanın iç kısmına yerleştirilir.
- Can Direği: Ladin veya çam ağacından yapılır ve üst tabla ile alt tabla arasına yerleştirilir.
Bu ağaçların seçimi ve kullanımı, viyolonselin ses kalitesini doğrudan etkiler. Ağaçların yaşı, kesim şekli, kurutulma süreci gibi faktörler de önemlidir. Yüksek kaliteli viyolonseller için genellikle uzun yıllar doğal yollarla kurutulmuş ağaçlar tercih edilir.
Günümüzde, sürdürülebilirlik ve çevresel kaygılar nedeniyle, bazı luthierler alternatif malzemeler veya daha sürdürülebilir ağaç türleri kullanma yoluna gitmektedir. Ancak geleneksel ağaç türleri hala en yaygın kullanılan malzemelerdir.
Viyolonselin Tarihi ve Gelişimi
Viyolonselin tarihi, yaylı çalgılar ailesinin evrimiyle yakından ilişkilidir. İşte viyolonselin tarihsel gelişiminin ana hatları:
- Erken Dönem (16. yüzyıl öncesi): Viyolonselin ataları olarak kabul edilen “viola da gamba” ve “lira da braccio” gibi enstrümanlar Avrupa’da yaygın olarak kullanılıyordu.
- Doğuş (16. yüzyıl sonu): Viyolonsel, 16. yüzyılın sonlarında İtalya’da ortaya çıktı. Andrea Amati, ilk modern viyolonseli yapan kişi olarak kabul edilir.
- Gelişim Dönemi (17. yüzyıl): Bu dönemde viyolonsel, orkestralarda ve oda müziğinde daha önemli bir rol oynamaya başladı. Domenico Gabrielli, ilk solo viyolonsel eserlerini besteledi.
- Altın Çağ (18. yüzyıl): Antonio Stradivari ve Bartolomeo Giuseppe Guarneri gibi ünlü luthierler, bugün hala çok değerli olan viyolonseller üretti. Johann Sebastian Bach, ünlü viyolonsel süitlerini besteledi.
- Klasik ve Romantik Dönem (19. yüzyıl): Viyolonsel, solo enstrüman olarak daha da önem kazandı. Beethoven, Brahms, Dvořák gibi besteciler önemli viyolonsel eserleri yazdı.
- Modern Dönem (20. yüzyıl ve sonrası): Viyolonsel, klasik müziğin yanı sıra caz, rock ve dünya müziği gibi farklı türlerde de kullanılmaya başlandı. Pablo Casals, Mstislav Rostropovich gibi virtüözler, viyolonselin popülerliğini artırdı.
Viyolonselin fiziksel yapısı da zaman içinde evrim geçirdi:
- Boyut: İlk viyolonseller daha büyüktü. Zaman içinde bugünkü standart boyutuna ulaştı.
- Pim: 18. yüzyılın sonlarında eklenen pim, viyolonselin yere dayanmasını sağladı ve çalma pozisyonunu değiştirdi.
- Yay: Yayın tasarımı zaman içinde gelişti. François Tourte’un 18. yüzyıl sonunda geliştirdiği yay tasarımı, modern yayın temelini oluşturdu.
Viyolonselin tarihi, müzik tarihiyle paralel olarak ilerlemiş ve enstrüman, bestecilerin ve icracıların ellerinde sürekli olarak gelişmiştir.
Viyolonselin Müzik Dünyasındaki Yeri
Viyolonsel, müzik dünyasında çok önemli ve çok yönlü bir rol oynar. Hem orkestrada hem de solo enstrüman olarak kullanılan viyolonsel, geniş ses aralığı ve ifade gücü sayesinde birçok müzik türünde kendine yer bulmuştur.
- Klasik Müzik:
- Orkestra: Viyolonsel, senfonik orkestralarda önemli bir rol oynar. Genellikle bas partisini çalar, ancak melodik pasajlarda da öne çıkabilir.
- Oda Müziği: Yaylı çalgılar dörtlüsünde vazgeçilmez bir üyedir. Ayrıca piyano triosu gibi diğer oda müziği formlarında da sıkça kullanılır.
- Solo Repertuvar: Bach’ın viyolonsel süitlerinden Elgar’ın viyolonsel konçertosuna kadar geniş bir solo repertuvara sahiptir.
- Çağdaş Klasik Müzik: Modern besteciler, viyolonselin geleneksel olmayan kullanımlarını keşfetmişlerdir. Örneğin, Penderecki’nin avangard eserleri viyolonselin sınırlarını zorlar.
- Film Müziği: Duygusal derinliği ve insan sesine yakınlığı nedeniyle film müziklerinde sıkça kullanılır. Örneğin, “Jaws” filminin ünlü teması viyolonsel ile çalınır.
- Pop ve Rock Müzik: The Beatles, Nirvana, Apocalyptica gibi gruplar viyolonseli rock müziğe entegre etmişlerdir.
- Caz: Özellikle 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren caz müziğinde de kullanılmaya başlanmıştır. Oscar Pettiford, Ron Carter gibi müzisyenler viyolonseli caz dünyasına tanıtmışlardır.
- Dünya Müziği: Viyolonsel, farklı kültürlerin geleneksel müziklerinde de kendine yer bulmuştur. Örneğin, Yo-Yo Ma’nın İpek Yolu Ensemble projesi, viyolonseli çeşitli dünya müziği gelenekleriyle bir araya getirmiştir.
- Crossover Müzik: Viyolonsel, klasik müzik ile diğer türler arasında köprü kurmada önemli bir rol oynar. 2Cellos, The Piano Guys gibi gruplar, viyolonseli popüler kültürle buluşturmuşlardır.
Viyolonselin bu çok yönlülüğü, onu müzik dünyasının en saygın ve sevilen enstrümanlarından biri haline getirmiştir. İnsan sesine yakın tonu ve geniş dinamik aralığı sayesinde, bestecilere ve icracılara geniş bir ifade yelpazesi sunar.
Ünlü Viyolonsel Sanatçıları
Viyolonsel tarihinde, enstrümanın gelişimine ve popülerliğine katkıda bulunan birçok önemli sanatçı vardır. İşte dünyaca ünlü bazı viyolonsel virtüözleri:
- Pablo Casals (1876-1973): Katalan viyolonselci, modern viyolonsel tekniğinin öncüsü olarak kabul edilir. Bach’ın viyolonsel süitlerini yeniden keşfeden ve popülerleştiren kişidir.
- Mstislav Rostropovich (1927-2007): Rus viyolonselci, 20. yüzyılın en önemli viyolonsel virtüözlerinden biridir. Birçok çağdaş besteci onun için eserler yazmıştır.
- Jacqueline du Pré (1945-1987): İngiliz viyolonselci, kısa kariyerine rağmen 20. yüzyılın en etkileyici viyolonsel sanatçılarından biri olarak kabul edilir. Elgar’ın viyolonsel konçertosuyla özdeşleşmiştir.
- Yo-Yo Ma (1955-): Çin asıllı Amerikalı viyolonselci, klasik müziğin yanı sıra dünya müziği ve crossover projeleriyle de tanınır. Birçok Grammy ödülü sahibidir.
- Mischa Maisky (1948-): İsrailli viyolonselci, duygusal yoğunluğu ve teknik ustalığıyla tanınır. Hem Rostropovich hem de Casals’ın öğrencisi olmuştur.
- Steven Isserlis (1958-): İngiliz viyolonselci, özellikle oda müziği yorumlarıyla tanınır. Aynı zamanda çocuklar için müzik kitapları da yazmıştır.
- Gautier Capuçon (1981-): Fransız viyolonselci, genç kuşağın önde gelen temsilcilerindendir. Teknik ustalığı ve müzikal derinliği ile tanınır.
- Alisa Weilerstein (1982-): Amerikalı viyolonselci, güçlü tekniği ve duygusal yorumlarıyla dikkat çeker. MacArthur “Deha” ödülü sahibidir.
- Sol Gabetta (1981-): Arjantinli viyolonselci, teknik ustalığı ve geniş repertuvarıyla tanınır. Klasik müziğin yanı sıra çağdaş eserlere de yer verir.
- Sheku Kanneh-Mason (1999-): Genç İngiliz viyolonselci, 2016 BBC Genç Müzisyen Yarışması’nı kazanmasıyla dikkat çekmiştir. Prens Harry ve Meghan Markle’ın düğününde çalmıştır.
Bu sanatçılar, viyolonselin ifade gücünü ve teknik olanaklarını genişletmişler, enstrümanın popülerliğini artırmışlar ve yeni nesil viyolonselcilere ilham kaynağı olmuşlardır.
Viyolonsel, zengin tarihi, etkileyici ses rengi ve geniş kullanım alanıyla müzik dünyasının en önemli enstrümanlarından biridir. İnsan sesine yakın tonu, derin bas notalarından tiz soprano notalarına kadar uzanan geniş ses aralığı ve duygusal ifade gücüyle, hem klasik müzikte hem de diğer müzik türlerinde vazgeçilmez bir yere sahiptir.
Viyolonsel çalmayı öğrenmek, sabır ve kararlılık gerektiren bir süreçtir. Ancak, bu enstrümanın sunduğu müzikal olanaklar ve ifade zenginliği, bu çabaya fazlasıyla değer kılar. Viyolonsel, solo performanslarda parlayabileceği gibi, bir orkestranın veya oda müziği grubunun vazgeçilmez bir parçası olarak da işlev görebilir.
Tarih boyunca birçok ünlü besteci ve virtüöz, viyolonselin potansiyelini keşfetmiş ve genişletmiştir. Bach’ın solo viyolonsel süitlerinden Dvořák’ın viyolonsel konçertosuna, Yo-Yo Ma’nın dünya müziği projelerinden 2Cellos’un pop-rock coverlarına kadar, viyolonsel müzik dünyasının her köşesinde kendine yer bulmuştur.
Sonuç olarak, viyolonsel sadece bir müzik aleti değil, aynı zamanda yüzyıllar boyunca gelişen bir sanat formu ve ifade aracıdır. Zengin sesi, teknik zorlukları ve duygusal derinliği ile viyolonsel, müzik tutkunları için keşfedilmeyi bekleyen bir hazine gibidir. İster bir dinleyici, ister bir öğrenci veya profesyonel bir müzisyen olun, viyolonselin büyülü dünyası sizi bekliyor.
Şunları da sevebilirsiniz
Enstrüman Çalmak için Müzik Teorisi Gerekli mi? Kapsamlı Bir İnceleme Müzik dünyasına adım atan herkesin aklında muhtemelen bu soru vardır: Enstrüman çalmak için müzik teorisi gerekli mi? Bu soru, müzik yolculuğuna yeni başlayanlar için olduğu kadar, deneyimli müzisyenler için de …
Sıfırdan Enstrüman Öğrenmek: Müzikal Yolculuğunuza Başlama Rehberi Sıfırdan Enstrüman Öğrenmenin Mümkün Olduğunu Keşfedin Sıfırdan enstrüman öğrenilir mi sorusu, müzik dünyasına adım atmak isteyen birçok kişinin aklını kurcalar. İyi haber şu ki, evet, sıfırdan enstrüman öğrenmek mümkündür! Herkes bir zamanlar başlangıç …
Gitarda Parmak Egzersizleri: Müzikal Ustalığın Anahtarı Parmak Egzersizlerinin Önemi Gitar çalmak, sadece melodileri seslendirmekten ibaret değildir. Gerçek bir gitar virtüözü olmak için, parmakların çevikliği ve gücü hayati önem taşır. Peki, gitarda parmak egzersizleri neden yapılır? Bu soru, gitar eğitiminin temelini …